Ana içeriğe atla

EKONOMİK KRİZ




İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ

Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü.
Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı.


Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor.



Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller daha fazla kar hırsıyla üretirler, emekçileri iliğine kadar sömürürler.
Ancak üretim sürekli artarken pazarlar aynı hızla büyümez. İşçilerin, emekçilerin, memurların plansızca üretilen malları tüketecek alım gücü kalmamıştır. Vitrinlerde, çarşı pazarda ürün bolluğu vardır ama milyonlarca dar gelirli, emekçi onları satın alamaz, asgari ihtiyaçlarını bile karşılayamaz.


Yeni ekonomik Program hem KRİZ sürecine  girdiğimizin ilanıdır hemde krizin yükünü halka yıkmanın planıdır.

Paranın değerinin düşüşünden , dış güçleri, Türkiye üzerine oyun oynayan lobileri sorumlu tutanlar aslında yıllardır bu güçlerle içli dışlı olmuştur.




PEKİ BUNLARA KARŞI BİZ NE İSTİYORUZ?

* Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler iyileştirilsin...

* Asgari ücret vergiden muaf tutulsun, insanca yaşanacak bir düzeye çıkarılsın.

* Her geçen gün artan iş cinayetlerine karşı iş güvenliği için gerekli tedbirler alınsın,

* İşten atmalar durdurulsun ve bütün emekçilere iş güvencesi sağlansın,

* Temek tüketim mallarına yapılan zamlar durdurulsun, fiyatlar dondurulsun,

* Eğitim ve sağlık hizmetleri herkesin ulaşabileceği yaygınlıkta, parasız ve nitelikli olsun.


Yeni secilen Yerel Yöneticilerimiz birinci yıllarını dolduruyorlar . Kışı yavaş yavaş atlatıyoruz Bahar ve yaz yaklaştı... Çalışanlar, ezilenler, asgari ücretle geçinenler için   ne düşünüyorlar hep beraber izliyoruz...

Biz yurttaşlar olarak krizi emekçileri daha fazla sömürmek için fırsata çevirmelerine toplum olarak izin vermeyeceğiz.


Ali Cemal Türkmen

























Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

TARİH 11 TEMMUZ 1979'U GÖSTERİYORDU

ACILI GÜNLER GERİDE KALDI Tarih 11 Temmuz 1979’u gösteriyordu. Babam çok heyecanlıydı. Vurulan Oğlu Ali Haydar Türkmen’in  Mahkemesi vardı çünkü. Sabah erkenden kalkıp üstünü giydi ve bizlere ”Ben Mahkemeye gidiyorum” dedi. Mahkemede oğlu Ali Haydar Türkmen'in davası sürerken karşı tarafla (oğlunu vuran polis ve onun arkadaşları) ilk defa karşılaşacaklar. “Can güvenliğimiz yoktur” diye mahkemeye gelmemiş, mahkeme heyetine dilekçe göndermişler.'di... Mahkeme'de duruma itiraz eden babam Niyazi Türkmen "Mahkeme Heyetine: “Biz siviliz ama can güvenliğimizden korkmuyoruz. Sizlerin karşınıza her zaman çıkabiliyoruz, istenilen her yere de gidiyoruz;; Ama ne acıdır ki onlar devletin her türlü imkânlarından yararlanıyorlar, bellerinde silah rahatça adam vurabiliyorlar ve üzerlerinde devletin resmi elbisesini taşıdıkları halde yine de “CAN GÜVENLİKLERİ YOK!“ diye mahkemeye bizim karşımıza çıkamıyorlar.   Burada bir  "ADALETSİZLİK " yok mu Hâkim Bey?...

TANITABILSEM,,,

  BİZİM KÖYÜN YEŞİL YAYLALARINI, İMKANIM OLSADA TANITABİLSEM, ALTIN BAŞAK VEREN TARLALARINI, FENNİ GÜBRE İLE CANLATABİLSEM. DEĞİRMEN ÇEVİRİR AKAR SULARI, İSTEYİNCE KOKAR MİS GİBİ SULARI, İSTEYEN TARLAYA SOKAR SULARI, KAZMA KÜREK İLE YÖNETEBİLSEM. AŞIK CEMALİYİM KÖYDEN AYRİYİM, NUFÜSUM ORDA NEDEN GAYRİYİM, KOVANIMA GELİP GİDEN ARIYIM, GAM YEMEM HERKESE TANITABİLSEM.