Ana içeriğe atla

TASARRUFLU AMPULLERE AMAN DİKKAT!!!

Evimizde yada yaşadığımız bir mekanda tasarruflu ampuller var hepimizin, aniden kırılırsa yapmamız gerekenleri biliyor musunuz?

BİR ÖĞRETİM GÖREVLİSİNİN BAŞINDAN GEÇENLER...
Eşim kazara enerji tasarruflu 8 ampulün bulunduğu kutuyu yere düşürünce tüm cam parçaları tuzla buz olup çevreye saçıldı. İlk iş, alel  acele büyük parçaları çıplak elle toplayarak çöpe attım ve hemen ardından elektrik süpürgesiyle küçük parçaları temizledim. Sorun çözüldü sanıyordum. (Bilim insanı falan fark etmiyor, bazen boş bulunup olmadık yanlışlıklar yapabiliyor insan.)

Aradan bir kaç saat geçtikten sonra nefes alma zorluğu başladı. Anaflaktik şok belirtileri yaşıyordum. Geç de olsa anlamıştık ki ampulde bulunan gaz halindeki cıva sistemimi bedenimi felç etmek üzereydi...

Sürat le an yakın hastanenin acil servisine attık kendimizi...Teşhis ve tedavi kararına sebep olmuştu...Kırılan ampuller bedenimizi zehirlemişti...

Kırılan ampuller'deki zehirli gazı soluyarak hepimizi zehirleyebilir.

UZMANLARIMIZ DİYOR Kİ;
Enerji tasarruflu ampuller aslında çok ciddi sağlık sorunu oluşturan baş belalarıdır...

Böyle bir olay başımıza geldiği zaman Yapılması gerekenler şunlardır...

1) Tasarruflu ampuller kırıldığında elinizle dokunmayacaksınız...
2)Derhal pencereleri açarak ortamı havalandırmayacaksınız..
3)Havalandırmanın ardından elektrik süpürgesi asla kullanmayacak, cam kırıklarını fırça ve faraşla toplamalısınız...

Yoksa bunlara dikkat etmezsek hepimizin başına gelebilir. 

Sağlıklı daha güzel günlere...

Ali Cemal Türkmen

Not: Wideolar youtube'den alınmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller...

TARİH 11 TEMMUZ 1979'U GÖSTERİYORDU

ACILI GÜNLER GERİDE KALDI Tarih 11 Temmuz 1979’u gösteriyordu. Babam çok heyecanlıydı. Vurulan Oğlu Ali Haydar Türkmen’in  Mahkemesi vardı çünkü. Sabah erkenden kalkıp üstünü giydi ve bizlere ”Ben Mahkemeye gidiyorum” dedi. Mahkemede oğlu Ali Haydar Türkmen'in davası sürerken karşı tarafla (oğlunu vuran polis ve onun arkadaşları) ilk defa karşılaşacaklar. “Can güvenliğimiz yoktur” diye mahkemeye gelmemiş, mahkeme heyetine dilekçe göndermişler.'di... Mahkeme'de duruma itiraz eden babam Niyazi Türkmen "Mahkeme Heyetine: “Biz siviliz ama can güvenliğimizden korkmuyoruz. Sizlerin karşınıza her zaman çıkabiliyoruz, istenilen her yere de gidiyoruz;; Ama ne acıdır ki onlar devletin her türlü imkânlarından yararlanıyorlar, bellerinde silah rahatça adam vurabiliyorlar ve üzerlerinde devletin resmi elbisesini taşıdıkları halde yine de “CAN GÜVENLİKLERİ YOK!“ diye mahkemeye bizim karşımıza çıkamıyorlar.   Burada bir  "ADALETSİZLİK " yok mu Hâkim Bey?...

TANITABILSEM,,,

  BİZİM KÖYÜN YEŞİL YAYLALARINI, İMKANIM OLSADA TANITABİLSEM, ALTIN BAŞAK VEREN TARLALARINI, FENNİ GÜBRE İLE CANLATABİLSEM. DEĞİRMEN ÇEVİRİR AKAR SULARI, İSTEYİNCE KOKAR MİS GİBİ SULARI, İSTEYEN TARLAYA SOKAR SULARI, KAZMA KÜREK İLE YÖNETEBİLSEM. AŞIK CEMALİYİM KÖYDEN AYRİYİM, NUFÜSUM ORDA NEDEN GAYRİYİM, KOVANIMA GELİP GİDEN ARIYIM, GAM YEMEM HERKESE TANITABİLSEM.