Ana içeriğe atla

YEREL YÖNETİMLER



YEREL YÖNETİMLERE BAKIŞ AÇIMIZ ..

Kamu yönetiminin en yakın kesimi, yöneten-yönetilen ikiliğini gidermek üzere doğrudan demokrasi yolunda adımlar atabilmek için en elverişli alan YEREL Yönetimlerdir.

Yerel yönetimlerin, ülkemizin bütün coğrafyasını kapsamasını ön görerek yeniden yapılandırmalı; yerel yönetimleri, kamu hizmetlerini ve görevlerini üretecek yetki, güç, kaynak ve kurumlarla donatılmalıdır.

Yerel yönetimlerin geleneksel hizmet alanları dışında yeni görev, yetki ve sorumluluk alanlarına yönelmelerini sağlanmalıdır.



Belediyeler ve Mahalle Muhtarlıkları;

*Belediyelerimizin katılımcı, saydam ve etkin bir yapıya, hizmet üretiminde verimliliğe ve işlerinde öz denetime kavuşturulmaları sağlanmalıdır.

*Belediye Başkanları idari kararlarla görevden alınmamalı; görevinden alınmalarına, yasalar çerçevesinde Belediye Meclisleri karar verebilmeli ve bu karar İdari Yargının denetimine tabi olmalıdır.

*Belediye Meclis üyelerinin sayıları artırılmalı; belediye meclislerinde mahallelerimizin muhtarları ve belediye meclis üyeleri ile birlikte temsil edilmelidir.

*Belediye Meclislerinde dengeli ve yaygın bir temsil sağlayabilmek amacıyla, mahalle büyüklükleri ve sınırları yeniden düzenlenmelidir.


*Belediye meclisleri yanında meslek odalarının, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin  her düzeydeki eğitim kurumlarımızın ve toplumsal amaçlı kuruluşların temsilcilerinden oluşan ”Belediye Danışma Meclisleri” oluşturulmalıdır.

*Mahallelerde oturanların katılacağı “ Mahalle (muhtarlık) meclisi” belirli aralıklarla toplanacak ve belediye çalışmaları ile ilgili değerlendirmeler yaparak, saptanan görüşleri ve istekleri Belediye meclisine sunmalıdır.

*Belediye meclisleri ilgilerine göre belirlenecek konularda, Belediye Danışma Meclisinin ve Mahalle (muhtarlık) meclisinin görüşlerini almadan karar vermemelidir.

*Belediye Meclisleri; kentlerimizin büyümesi ve genişlemesiyle ilgili önemli yatırımlara ve uzun vadeli borçlanmalara karar verilmeden önce “ HALK OYUNA” başvurabilmelidir.



*Belediyelerimize yapılan bağışlar, saydam bir düzenlemeye bağlanacak, bu amaçla da görev yapmak üzere kurulacak olan “ KENT VAKFI” adı altında projeye bağlı olarak yeni kaynak yaratma işlevini üstlenmelidir.

*Belediye Meclisi toplantılarını halkın yakından izleyebilmesini, belediyelerin tüm çalışmalarını saydam bir yapı içinde görebilmelerini sağlayacak her türlü düzenlemeyi yapacak ve her türlü önlemi almalıdır.




İl Genel Meclisleri;

*Asıl hedefimiz kırsal alan ve kentsel alanların yerel yönetim açısından bütünleştirilmesidir. Bu amaca yönelik olarak giderek bütünleşmeyi sağlayacak bir gelişme süreci izlenmelidir.

* İl Genel Meclislerimizin olanaklarını yeniden belirlenmeli ve geliştirilerek, ilçeler düzeyinde yeni bir örgütlenme modeli deneyecek ve il Genel Meclislerinin çevresindeki belediyelerin hizmet açısından iş birliği yapmalarını ve organik ilişkiler kurmalarını sağlanmalıdır.

*Köy Kanunu yasasının yeniden düzenlenmeli, köy muhtarlıklarının ve köy yönetimine yeni anlam kazandıracak, eski yetkilerinin devredilmeli ve köylerimizin gelişmesine yeni ufuklar açılmalıdır.

Bu arada Mart 2019 'da Yapılacak olan Yerel Yönetim seçimleri sebebiyle, Büyük Şehir, İl Belediyesi, İlçe Belediye Başkanlıklarına, Belediye Meclis Üyesi ,  İl Genel Meclis Üyesi ve Yerel Yönetimlerin Beşiği olan Muhtarlıklara Aday , Adaylığını açıklamış olan veya  henüz açıklayamamış olan ,  bütün yurttaşlarıma , arkadaşlarımıza, dostlarımıza Hayırlı olsun der, başarılar dilerim.


Ali Cemal Türkmen


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi