Ana içeriğe atla

EMEKSİZ YEMEK OLUR MU? OLMAZ...

Atalarımız Demiş ki;

Damlayan çeşmeden testi dolar mı? Bence dolmaz...
Sevgili Okurlar; arkadaşlarım, dostlarım,,, varmak istediğimiz yere oturarak, çalışmayarak, uzaktan talimat vererek, seyrederek varabilir miyiz? Bence varamayız...sizinde cevabınız hayırdır diye düşünüyorum..


Bizler hep iktidar hayali ve özlemi kurarız, Hepinizin içinden EVET dediğinizi duyuyorum. 
Peki yüzlerce, binlerce kez düşünmüşüzdür. Yada hep kendimize sorabildik mi? Ne yapmalıyız ki iktidar olabilelim, biliyor muyuz?, bence tabi ki bir çoğumuz biliyoruz... 

Harika Peki ; Ne beklediğimizi sevgili örgüt yöneticilerimize sorabilir miyiz?

Harekete geçmek için seçimlere iki ay (2) kalmasını mı bekleyelim?



Sevgili dostlarım, örgütümüzün (ilçe, il, Genel Merkez) değerli yöneticileri, Derneklerimizin, Sivil Toplum Örgütlerin ve Sendikalarımızın değerli Yöneticileri, Belediyelerimizin, çok değerli Başkan ve Belediye Meclis Üyeleri, Yöneticileri, sevgili Muhtarlarım hepinize sesleniyorum...
Arkadaşlar Cumhuriyet kazanımları bir, bir elden gidiyor, Halkımız dut yemiş bülbül gibi oldu. Gününü kurtarma peşinde...Zamlar iyicene halkımızın belini kırdı...Yaşam zorlaştı, İnsanlar Yarinler için sorduğumuzda Allah Kerim diyorlar, Çok umutları kalmamış...Mutsuz ve umutsuzlar.. 
Bizlerin elinde kala kala sadece Cumhuriyet Halk Partisi kaldı...




Emeksiz Yemek Olmaz...

Yürümeden, çalışmadan hedefe ulaşılmaz, Lafla Peynir Gemisi Yürümez!
Masaların etrafında oturarak, kahve köşelerinde, içki masalarında,otobüs duraklarında vs.
'Ne olacak Memleketin Hali' diyerek de memleket düzelmiyor! Ozaman bir şeyler yapmak gerekir!!!

Hadi başta örgütler olmak üzere, ülkemiz için, Cumhuriyet Değerleri İçin, Demokrasi, İnsan Hakları, Adalet için, Çocuklarımızın ve Gençlerimiz, Kadın geleceği için, talan edilmesin diye kısaca yurttaşlarımızın yarinleri için ; hep birlikte...




ÇÖZÜM YARATMALIYIZ, ÇÖZÜM YARATACAK GÜÇ İÇİN BAŞTA YEREL SONRA  DA GENEL İKTİDAR OLMALIYIZ...

İktidar olabilmenin yolu da halkımıza gitmeliyiz, umut vermeliyiz, onlarla birlikte olmalıyız, hayatlarına dokumalıyız, sorunlarını dinlemeliyiz, çözümler üretmeliyiz.
Her kapıyı çalmalıyız... Siyaset tercihleri konusunda bireylerle tek, tek konuşmalıyız, ve dinlemeliyiz...



Yerel Yöneticilerimizle HALKIMIZI BULUŞTURMALIYIZ, sorunlarını dinlemeli ve çözüm yolları yaratmalıyız.

Mahallelerimizde , Semtlerimizde, Bölgelerimizde Sivil çalışma grupları kurarak (Mahalle, Semt, Bölge Meclisleri),kurarak örgütlenme çalışmaları yapabilmeliyiz...




İLKELERİMİZ ; 

BİR BİRİNİ DESTEKLEYEN BİR TAKIM OLMAK, 

SÜREKLİ SORUN ÇÖZÜCÜ TAVIR GELİŞTİRMEK...


SÖN SÖZÜM ;
Hiç dinlenmemek üzere yola çıkanlar, asla yorulmazlar.   M.K.Atatürk



Saygılarımla;

Ali Cemal Türkmen



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi