Ana içeriğe atla

YAN, YANA KARDEŞ GİBİ


HEPİMİZ BERABER KARDEŞÇE ÖNCE YAŞAMAYI, ARDINDAN DA PAYLAŞMAYI ÖĞRENMELİYİZ;

 Güzel ülkemiz yüzyıllardan beri çeşitli ırklardan, farklı renklerden, farklı inançlardan ve farklı mezheplerden olan insanları kardeşçe kendi bağrında barındırmıştır. Bu farklı güzellikler, farklı renkler, kültürel çeşitlilikler yüzyıllar boyunca bu güzelim ve bereketli Anadolu'nun toprakların da yan, yana kardeş gibi yaşadılar ve bütün bu güzellikleri dostluk içerisinde paylaşmasını bildiler.



 BARIŞ VE KARDEŞLİK


Fakat barışın ve kardeşliğin, dostluğun hükümran olduğu bu yaşam tablosu bir takım karanlık elleri rahatsız etti. Bu birliktelikler,  halkın arasına fitne ve fesat tohumları ekmek isteyen, bölünme ve parçalanmayı, AYRIŞTIRMAYI,  arzulayan bu karanlık odakların amacına ulaşmasına engeldi. Her zamanda engelleyecektir.

NİFAK TOHUMLARI


Sonunda ekilen nifak tohumları büyük sorunları, ayrışmaları, kopmaları, hizmet verim engelini beraberinde getiriyor.



GÜZEL ÜLKEM, TÜRKİYE


Bence  Bütün kanaat önderlerine seslenerek ;  Ülkemizin bütün Topraklarında, Kuzeyden, Güneyine kadar,  Doğusundan  Batısına  kadar  har yerde  olmak üzere , Ardından da herkes kendi yaşadığı Toplumu , Örneğin BİZLER de Ankara'da ve bütün ilçelerinde, (Yenimahalle başta olmak üzere )  toplumsal düzeni korumak ve istikrarı tesis etmek için seferber olmalıyız...

Gayret sarf etmeli, birlik ve beraberliğe duyulan özlemi,sevgiyi, paylaşmayı somut adımlarla desteklemeliyiz.



KARDEŞÇE YAŞAMAK


Bu dünyada, ülkede, kentlerimizde kardeşçe yaşam geleceğimizin teminatıdır. Şiddet ve yanlış düşünce her nereden gelirse gelsin, kim insanlığa ve insanlara kastederse kardeşçe yaşamak, dostça paylaşmak, sevgi ve saygı duymak adına, karşılarında tek vücut olmalıyız.


Yoksa hepimiz aptalca yok olacağız.

Ülkemizdeki Kanaat önderlerimiz de işte bu birlikteliğin organizatörleri olarak görevlerini üstlenmelidirler.

Saygılarımla;    Şubat 2019

Ali Cemal Türkmen

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi