Ana içeriğe atla

ANKARA HALK OYUNLARI YARIŞMASI SAHİPLERİNİ BULDU


EFSANE GERİ DÖNDÜ

Türkiye Halk Oyunları Federasyonu tarafından düzenlenen Ankara Kulüpler Arası Halk Oyunları  il Yarışması Ankara'da yapıldı.

Halk oyunları, gelecek kuşaklara aktarılması gereken önemli kültür zenginliklerimiz dendir. Halk oyunlarının türleri, figürleri, ritmik yapısı ve oynama biçimiyle kültürümüz yansıtılır.



HALK OYUNLARI DENİNCE AKLIMIZA;  

Yaşadığınız yerlerin kültür elçileri gelir, rengarenk kıyafetlerle geldiğiniz yerlerin sevgilerini, mutluluklarını, ezgilerini getirirler.

Halk kültürü içinde önemli bir yer tutan halk oyunları, toplumda farklı duygulardan doğan dayanışmayı, yardımlaşmayı, birlik ve beraberlik içinde paylaşmayı ifade eder. Örf ve adetlerimizi, gelenek ve göreneklerimizi en güzel şekilde ortaya koyan halk oyunlarımızı, daha iyi tanıyarak gelecek kuşaklara aktarmak, bu konuda yetkin olan, hizmet veren herkesin görevi olmalıdır. 



BÜYÜK ÖNDER ATATÜRK DER Kİ;  Büyük Önder Atatürk sanatın ve kültürün devletimiz ve milletimiz için ne denli önemli olduğunu "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir" veciz sözleriyle en güzel şekilde ifade etmiştir.

 Bu bağlamda, bu yarışmayı tertip eden ve emeği geçen herkesi kutluyor, yarışmalara iştirak eden tüm halk dansları ekiplerini tebrik ediyorum.



KATILIMCILARI KUTLUYOR, 1. OLANLARA BAŞARILAR DİLERİZ.

Türkiye Halk Oyunları Federasyonu tarafından düzenlenen Ankara Kulüpler Arası Halk Oyunları  il Yarışmasında gençler Düzenlemeli dalda dereceye girenler ödüllerini aldılar.
Etimesğut Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi Halk Oyunları Ekibi Kendi Dalında 1.Olmuştur.

 Yarışmaya katılan tüm Gençlerimizi Cani gönülden KUTLUYORUM...
Gençlerimizi bu yarışmalara yönlendiren Ailelerimizi, Gençlik Meclisi Üyelerini, Etimesğut Belediye Yöneticilerini,  Gençlerimizi eğiten (Çalıştıran ) hiç bir maddi ve manevi beklentisi olmadan gece gündüz demeden emek VEREN  başta Antrenör Ayça Sinem Açar'a yarışmada birinci olan Gençlerimize ve Emeği geçen herkesi KUTLUYOR, Yeniden TÜRKİYE birinciliği getireceklerine inanarak başarılarının devamını diliyorum.

Ali Cemal Türkmen

Yorumlar

  1. Teşekkür ederim babacim güzel duyguların ve yazın için ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili kızım bugün olduğu gibi her zaman biz anne ve baban olarak seninle hep gurur duyduk, duymayada devam edeceğiz.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller...

TARİH 11 TEMMUZ 1979'U GÖSTERİYORDU

ACILI GÜNLER GERİDE KALDI Tarih 11 Temmuz 1979’u gösteriyordu. Babam çok heyecanlıydı. Vurulan Oğlu Ali Haydar Türkmen’in  Mahkemesi vardı çünkü. Sabah erkenden kalkıp üstünü giydi ve bizlere ”Ben Mahkemeye gidiyorum” dedi. Mahkemede oğlu Ali Haydar Türkmen'in davası sürerken karşı tarafla (oğlunu vuran polis ve onun arkadaşları) ilk defa karşılaşacaklar. “Can güvenliğimiz yoktur” diye mahkemeye gelmemiş, mahkeme heyetine dilekçe göndermişler.'di... Mahkeme'de duruma itiraz eden babam Niyazi Türkmen "Mahkeme Heyetine: “Biz siviliz ama can güvenliğimizden korkmuyoruz. Sizlerin karşınıza her zaman çıkabiliyoruz, istenilen her yere de gidiyoruz;; Ama ne acıdır ki onlar devletin her türlü imkânlarından yararlanıyorlar, bellerinde silah rahatça adam vurabiliyorlar ve üzerlerinde devletin resmi elbisesini taşıdıkları halde yine de “CAN GÜVENLİKLERİ YOK!“ diye mahkemeye bizim karşımıza çıkamıyorlar.   Burada bir  "ADALETSİZLİK " yok mu Hâkim Bey?...

TANITABILSEM,,,

  BİZİM KÖYÜN YEŞİL YAYLALARINI, İMKANIM OLSADA TANITABİLSEM, ALTIN BAŞAK VEREN TARLALARINI, FENNİ GÜBRE İLE CANLATABİLSEM. DEĞİRMEN ÇEVİRİR AKAR SULARI, İSTEYİNCE KOKAR MİS GİBİ SULARI, İSTEYEN TARLAYA SOKAR SULARI, KAZMA KÜREK İLE YÖNETEBİLSEM. AŞIK CEMALİYİM KÖYDEN AYRİYİM, NUFÜSUM ORDA NEDEN GAYRİYİM, KOVANIMA GELİP GİDEN ARIYIM, GAM YEMEM HERKESE TANITABİLSEM.