Ana içeriğe atla

CHP IKTIDAR OLMADAN SORUNLAR ASLA ÇÖZÜLMEZ





 " 2023 Genel Seçimlerine gitmeden önce "CHP "olarak neler yapabiliriz ve Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Değerlendirmesi "
Ali Cemal Türkmen'in konu ile ilgili görüşleri ;

CHP , (SOLDA) İKTİDAR OLMADAN, TÜRKİYE’NİN SORUNLARI ÇÖZÜLMEZ

 Siyasette ideolojinin, değerlerin ve ilkelerin kişilerden daha önemli olduğunu bilmenizi isterim.

Yüzümüzü sola çevirmeden, emek hareketiyle, demokrasi ve özgürlük isteyen toplumsal gruplarla buluşmadan, Gezi ruhunu bilincimize taşımadan, Türkiye’yi dönüştürecek devrimci bir CHP çizgisi yakalayabilmeli,

CHP olarak Eşitlik, özgürlük, adalet ve barış ekseninde geniş kitlelerle kucaklaşmalı,

 Ülkemizde korkuyu yenmenin bir yolunun da örgütümüzde korkuyu yenmekten geçtiğini bilerek, parti içi demokrasiyi, niteliği ve liyakati her alanda partinin siyasal kültürüne hakim kılmak zorundayız.

• Bunun için yapılması gerekenler açıktır;

Seçimlerde,
Milletvekilliği, Belediye başkanlığı, Belediye Meclis üyeliği, İl Genel Meclisi gibi alanlarda adayların belirlenmesi bütün üyelerin katıldığı hakim denetiminde ön seçim yapılmalı,

• Yaklaşmakta olan Kongrelerimiz başta olmak üzere, partimizin bütün seçimlerinde 'çarşaf liste' modeli uygulanmalı,

• Adayların belirlenmesinde Genel Merkeze tanınan kontenjan, bütün şehirlere dengeli dağılacak biçimde % beşi ( yüzde 5'i ) geçmemeli,

• Biran önce Olağan kongre süreçleri, il, ilçe, kadın ve gençlik kongreleri de dahil olmak üzere en kısa sürede başlatılmalı ve 2023 seçimlerine giderken CHP örgütleri yenilenmeli halkıyla iç içe bütünlesmeli...

Örgütlerimizin çalışma alanı mahalle ve sokaklar, insanların yani olmalıdır.
Toplumlarla bütünleşmeli,


• CHP gibi kitlesel bir sol, sosyal demokrat bir partide kimseyi tasfiye etmeden, ötekileştirmeden,

 Tüzük ve programımıza ve ayrıca yazılı söylemlerimize uygun olarak, ilkeli davranarak, parti üyelerimizin iradesine,
 il, ilçe Başkanı ve yönetimi, yerel ve Genel Yöneticilerimizı ( Belediye ve TBMM Yöneticilerimizin) ipotek koymadan seçmeli...

PEKİ, NELER YAPMALIYIZ DEDİĞİNİZİ DUYUYORUM…

Gerçekler çok acıda olsa kendimizle yüzleşmek, kendimizle hesaplaşmak Ülkemizin, bölgelerimizin önemli gündem maddelerini tesbit edip tartışmak ve çikan sonuçlarını ( çözümlerini) üyelerimizi  ve halkımızı once bilgilendirmek  sonrada uygulamakla başlamalı,

Demokrasiyi, eşitliği, adaleti, özgürlüğü, açıklığı nutuklarla değil, örgütlü yaşamın pratiği içinde bizaki halkımızla canlı uygulayarak  yaşatacağımızı artık anlamalıyız. Ya da demokrasi sevdasından vazgeçmeli,

Kollektif aklı öne çıkaran, ülkemizin ve kentlerimizin olmazsa olmaz dinamik kesimleri olan STK'larla işbirliği içinde, katılımcı, çoğulcu, şeffaf, kentin ve ülkenin sorunlarına duyarlı, üretken ve ürettikleriyle partiye katkı sunan, kararlı ve mücadele azmiyle dipdiri bir örgüt yapısına ulaşmamız gerekli,

Az dinleyip çok etkili, çok güzel konuşanlara, çok bilenlere, çok parası olanlara, çok güçlü grubu, kutbu olanlara, kapalı kapılar ardında toplananlara dayılık, efelik edenlere, yetkisine, etiketine, çevresine güvenenlere, partiyi ahbap çavuş, eş, dost, akraba, kardeş, mezhep, ilişkileriyle yönetenlere, ama tüzüğe, yönetmeliklere, ilkelere toplantı usullerine, kurallarına, toplantı yöntemlerine, toplantı disiplinine uymayanlara sakın ola ki özellikle buraya dikkat edelim! kanmayın, inanmayın hatta onlardan mümkünse uzak durun dostlar...

Ama tüzüğe, yönetmeliklere, ilkelere, toplantı usullerine, toplantı yöntemlerine, toplantı disiplinine titizlikle uyanlara, uymayanları uyaranlara, planlı, programlı çalışacağına söz verenlere, denetleyenlere,

Hak yemeyenlere, proje üretenlere, bölgesindeki ve kentindeki halkıyla bütünleşenlere, sorunlarınızı dinleyip çözenlere, tüm bunları kararlılıkla savunanlara, pratikte sergileyenlere

Gelecek kuşaklarımız olan gençlerimize, umudumuz olan kadınlarımıza samimi olarak düşünüp onlara destek verenlere
elinden tutanlara güvenin, inanın onlara yakın durun ve arkalarında olun..

Onlara tam destek verelim derim.

 Saygılarımla;
 Ali Cemal Türkmen

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi