Ana içeriğe atla

ÜLKEMİZDEKİ YOLSUZLUKLARA GENEL BAKIŞ


YOLSUZLLUK...
Yolsuzlukla mücadelede başarılı olmak için önce, yolsuzluğun tanımını, nedenlerini, boyutlarını, topluma ve bireye etkilerini, sonuçlarını ortaya koyarak, çözüm önerileri getirmek ve sonuç alana kadarda toplumun tüm kesimleriyle birlikte, sonuç alıncaya kadar top yekun bu mücadeleye devam etmek gerekmektedir.

YOLSUZLUĞUN TANIMINI BİRLİKTE YAPALIM..
--Yolsuzluk; Bir görev ve yetkinin, hukuk kurallarına aykırı olarak kötüye kullanması suretiyle, suiistimal yapmak, menfaat yada çıkar sağlamak
şeklinde tanımlanabilir.

--Hukukçular İse yolsuzluğu; Bir kamu görevlisinin konumundan yararlanarak
kendisine veya başkalarına çıkar ve menfaatler sağlaması şeklinde
tanımlamaktadır.

--Dünya Bankası ise, Yolsuzluğu; Kamu yetkisinin, özel çıkarlar için
kötüye kullanılması şeklinde tanımlamaktadır.

Bu açıdan bakıldığında sadece kamudaki yolsuzluklar akla gelmektedir. Oysa ülkemizin karşı karşıya kaldığı yolsuzlukların içinde sadece kamuda değil, özel sektörde de önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle, örnek verecek olursak Bankalar, finans kuruluşları ve sermaye piyasasın da; vurgunculuk, hileli yönlendirme, içerden bilgi sızdırmalar gibi usulsüzlüklerde yolsuzluğa neden olmaktadır.

PEKİ YOLSUZLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİ NEDİR?
--Gelir dağılımındaki adaletsizlik -- Zengin- fakir arasındaki aşırı uçurum
--İşsizlik -- Yüksek Enflasyon
--Hızlı nüfus artışı – Sosyal Güvencenin olmaması
--Kamu kaynaklarının kesin tespitinin yapılmaması ve kayıt altına alınmaması
--Kamu kaynaklarındaki plansızlık, denetimsizlik, kamu harcamalarındaki aşırı artış
--Yüksek faiz, Ekonominin büyük ölçüde devlet kontrolünde yürütülmesi.
--Kamu ihalelerinin yüksek olduğu kurumların etkin yönetilmemesi ve
denetlenmemesi. (İhale sonrası Maliye Vizesi, Sayıştay Denetimi Tescil raporları alınması vs.)
--Aşırı borçlanma politikası, ekonomide üretim, yatırım ve istihdama
yönelik politikalar yerine ranta dönük politikalar izlenmesi.

--Kamunun yeteri kadar şeffaf olmaması, ekonomi ile politikanın iç içe
girmesi.

--Politikanın; ülkeye hizmet için değil zenginleşmede araç olarak görülmesi.

--Yıllardır uygulanan desteklemedeki popülist politikalar.
DİYE  SIRALAYABİLİRİZ

YOLSUZLUKLARI , HIRSIZLIKLARI YAPANLAR...
Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak...

Halbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar...
Vicdan azabından kurtulsalar, tarihin gazabından kurtulamayacaklar...
Tarihin gazabından kurtulsalar,
ALLAH'ın gazabından kurtulamayacaklar...

"Kendi elimizle cehenneme çevirdik kendi içimizi"..
Atı alan....

Saygılarımla..
Ali Cemal Türkmen

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi