Ana içeriğe atla

UMUDUM VAZGEÇİLMEZ TUTKUM


UMUDUM
Bir akıntıya kapıldım gidiyorum hayatımın bana vereceğinden habersiz, Belki bir elinde mutluluk olacak bir elinde umut, Hangisini bana bahşedecekti hayat dedikleri zaman
Mutluluk mu yoksa mutluluğa duyulan umut mu? Umutsuz mutluluk olmazdı ya zaten...
Umut düştü benim payıma da umut etmek umutla yaşamak...
Umut nedir ki peki? Sizde hiç düşündünüz mü….Bir mutluluk mu yoksa acı çekmek mi?
Yoksa sadece bir çaresizlik miydi umut ..neydi..
Umut istedikleri hayel etmek mı?

Mavi bir denizin kıyısında berrak  dalgaların arkasından gelecek Sevda gemisini beklemek mi..Umut neydi ki bana hayat umut etmeyi öğretiyordu ?

Umut, Gecenin karanlığında parkta yürürken yolda duran boş konserve kutusuna tekme atmak mı ?

Yoksa bir Arkadaşımın bana Antalya dan toplayıp hediye ettiği Deniz çakıl taşlarını ceplerine toplayıp onları saymak mı ...
 yada yüzlerine bakıp anıları tazelemek mi?

Eksilen günleri saymak yerine yaşacağın Güzel günlerin sayısını bilip Onları saymak mı?

Umut neydi ki hayat bana umudu öğretmeye çalışıyordu.
 Geçmiş okul yıllarımızdaki güzel günlerin tekrar gelecekte de olacağına inanmak mı?

Yoksa Güzel, hoş düşüncelere boğulmuşken çıkış yolu bulmak mı?

Attığımız her adımda bir öncekini negatif düşünceleri unutmak mı?

 Kör düğüm kaderi çözeceğine inanmak mı?
Umut neydi ki hayat bana umudu öğretiyordu?
Umut YOKSA torun sevgisini oluşturmak mı? Ya da
Akşam olduğunda  evimizin balkonuna oturup elinizde demli bir çay, yanı başımda ,eşiniz, çocuklarınız  VARSA, torunlariniz ve sevdiklerinizle, karşıya bakip denizi görüp,  gün batımını seyretmek mi?

Yoksa… Yeniden umut güneşinizin doğacağına inanmak mı?

Siyah  Gülü koklarken dikenini yok saymak mı?.
Kanayan avuçlarında , Beyaz Papatya çiçeğini tutmaya çalışmak mı?

 Yoksa hayel ettiğiniz siyasî,  çizgiye yada burokratik kariyere. , bir kuruma ise girip kavuşmak mı?

Umut neydi ki arkadaşım, hayat bana umudu öğretiyordu istediğin ÇOK parasal duruma , ürün satarak kavuşmak mı?

Olmadığını düşündüğünüz Günahlarinizin cezasını şimdiden çekmek mi?

Yoksa yarını bu günden yaşamak mı..Yarınsız bu günü geçmişe göndermek mi?

Umut neydi ki hayat bana umudu öğretmeye çalışıyordun…
Oysa umut belki kimimiz için mutluluktu, sağlıkti, sevgiydi, kimimiz için barış, kimimiz için insan olmaktı, yada insan gibi yaşamaktı, ama hayat bana yanlış öğretiyordu?

Hayallerinizin hiç eksik olmadığı sağlıklı guumut'lu günlere.

Ali Cemal Türkmen

Yorumlar

  1. Hocam çok güzel ifade etmişsiniz duygularımızı emeğinize sağlık. Sizi tanımıyorum ama paylaşımlarınızı zevkle okuyorum. Selam ve saygılar. Emekli sen yenimahalle şube yönetiminden Melahat Erciyas

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben Teşekkür ederim
      melahat hanım.
      Ali Cemal Türkmen

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi