Ana içeriğe atla

ÖNCE INSAN VE HIKAYELERIMIZ


ÖNCE İNSAN ...
Sanırım hepimiz, düşüncelerimizi, hayata ve olaylara bakışımızı, yaşam ile olan bağımızın kalitesini, kısaca kendimizi, bizlere yani insan ırkına sunulmuş araçları, imkânları ve mekânları kullanarak başkaları ile paylaşmaktayız.

Bu paylaşımı genellikle her fırsatta, uygun mekânda ve yine uygun bulduğumuz insanlar ile farklı iletişim yollarını kullanarak kimimiz Twetter'İ , Whatsap, istegram, kimimiz  msn’yi kullanarak kimimiz gazetelerin belli sayfalarından yararlanarak, kimimizde benim gibi hapsini ve özellikle facabook sayfamda (köşemde) sizlerle paylaşmak üzere sürekli yapmaktayım...

Düşüncelerimizi paylaşmak, bu düşüncelerin veya eylemlerimizin bir şekilde değerlendirildiğini, önemsendiğini ve kabul gördüğünü hissetmek temel bir ihtiyaç olup, biz buna takdir edilmek diyoruz.

HIKAYELERIMIZ...
Diğer taraftan da ana üç ihtiyacımız gibi, takdir edilmek ihtiyacı da vazgeçemeyeceğimiz ve yaşamımız boyunca sürekli ihtiyaç duyacağımız duygusal gereksinimlerimizden birisidir.

Bu temel ihtiyaçlar; özgür olmak, üretmek, paylaşmak ve takdir edilmek olduğuna göre, ben de bu yazılarımı, düşüncelerimi özgürce ifade edebilmek, siz değerli okurlarla (arkadaşlarımla ) dostlarımla, takipcilerimle  paylaşmak ve eğer mümkün olabilirse (espiri) takdir edilebilmek adına hazırlamış olmalıyım.  "Hazırlamış olmalıyım" diye yazdım çünkü bence bu bir bilimsel olgudur. Eğer sadece iç sesime kulak verseydim bana başka şeyler söyleyecekti ki, ben bu iç sesin artık her zaman doğru olmadığını biliyor ve ona göre davranmaya gayret ediyorum.

Siz dostlarımın takdirine bırakıyorum.

Mücadele içinde  ve kazanarak güzel bir hafta dileyerek yazımı sonlandırıyorum.
Saygılarımla;
Ali Cemal Türkmen

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi