Ana içeriğe atla

YETER BU MİLLETE ÇEKTİRDİĞİNİZ AZAP

 


AKP iktidara geldiğinde yani 2002 yılında ülkemizde çalışanların tahminen yüzde 20'si asgari ücret alıyordu. Bugün ise ülkemizde çalışanların yüzde 46' sı asgari ücret alıyor.

Fakirleşen, yoksullaşan , krize  giren Türkiye gerçeği için tek başına bu bile yetmez mi? Bence yeter,,,

Türkiye’deki 15-24 yaş arası genç nüfusun yaklaşık yüzde 18’inin yaşadığı İstanbul’da “genç işsizlik” yüzde 24.8’e, “geniş tanımlı genç işsizlik” yüzde 27’ye yükseldi. İşgücüne dahil olmayan gençlerin yüzde 74’ü eğitimde yer alırken; ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı yüzde 25.

Bu ücretin altında emekli maaş alanları, çığ gibi büyüyen işsizliği, günü birlik yaşamak zorunda kalan derin yoksulluğun içinde boğulanları düşündükçe kahroluyor insan. Sanırım  sizlerde uzuluyor, sıkıntı  cekiyorsunuzdur?

Saray çalışanlarına bütçede %28 zam istiyor, alıyor hükumet köprü geçişlerine %25 zam yapıyor , Yeni yılbaşında Elektriğe,%6 dogalgaza % 1   zam yapan iktidar emeklilere ülkemizdeki  yıllık  enflasyonun Türk verilerine göre  % 14.6 olduguna inanarak , memur emeklilerine yilin ilk yarısı  için yüzde 7.3, Sgk ve  Bagkur emeklilerine yüzde 8.3 verdi. Hiç  kimseyi  memnun etmedi. 

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 14,60, aylık yüzde 1,25 arttı. Aralık ayında fiyatı en çok artan ürün patlıcan oldu. Yıllık enflasyon, Yeni Ekonomi Programı'nda geçen yıl için öngörülen yüzde 10,5'lik hedefin üstünde gerçekleşti.

GIDADA ARTIŞ YÜZDE 20’Yİ GEÇTİ

Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 28,12 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 21,12 ile ulaştırma ve yüzde 20,61 ile gıda ve alkolsüz içecekler oldu.

Git artık AKP! Nasıl 2020 yılından yıldıysak, senden de bıktı bu ülke.

Yeter bu millete çektirdiğin azap.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi