Ana içeriğe atla

HAYAT KİMLERE SÜPRİZ YAPIYOR

 


HAYAT ,,,

Biraz daha sakin ve basit bir hayatım olsaydı, daha çok şey istemeye hakkım olur muydu ki ? Düşünmeden  yapamıyorum... O kadar fazla ve yük dolu ki küfem, hayat sunacak bir mucize bulamıyor olabilir siz ne dersiniz?.

Bir film seyrettim  bu hafta ve bunları düşündüm. Sakin, dingin ve geleneksel yaşanılan hayatların, o hayatlarda doğan çocukların ve o huzurda büyüyen insanların yaşamlarını anlatıyordu. Sonra gün geliyor ve bir mucizeyle karşılaşıyorsun. Her şey dümdüz giderken, bütün ömrünü değiştirecek bir büyük olay yaşıyorsun.

Bir aşk filminde salya sümük ağladıktan sonra, “neden benim başıma hiç böyle bir şey gelmedi? Zaten bunlar hep filmlerde olur!” dediniz mi? Bir yerlerden bir prens çıkagelir, güzeller güzeli kızı delice sever ve mutlu sona ererler. Güncel hale gelmiş, modernize edilmiş hikayeler ise, filmlere yansır ve biz ağlayarak seyrederiz. İçten içe başrol oyuncusunun yerinde hepimiz olmak isteriz. Biri bizi öyle sevmelidir! Gönül bunu ister! İçimizden geçiririz,   

İşte buna benzer şeyler düşündürttü bu film bana! Böyle büyük güzellikleri hak etmek mi gerekiyor? Hani Karnesine takdir getiren, sınıfta uslu olan, ailesinin sözünü dinleyen çocukların, sene sonunda bilgisayar alınarak ödüllendirilmesi gibi; hayat da bizim ne kadar uslu durduğumuza mı bakıyor? Siz ne dersiniz?


Maceracı, asi, başına buyruk ve deneyerek öğrenenlerdenseniz, muhtemelen başınızı çok defa belaya sokmuş ve bir şekilde çıkmışsınızdır. Görmüş, geçirmiş, dolu, dolu yaşamışsanız; çoğunluğa aykırı bir hayat seçmişsinizdir. İdealiniz uğruna tabuları yıkmış, olmaz denileni başarmışsanız, yüzünüzde olmayacak yaşta çizgiler ve gözlerinizde tecrübenin izleri vardır. Çok şeyi, hızla ve yaşayarak öğrenmişseniz, cebiniz dersler ve anılarla doludur. Sürekli mücadele ederek, savaşarak, direnerek ve ayaklarınızın üstünde durarak ama istekleriniz için dayanarak belli bir yaşa gelmişseniz; sırtınızdaki küfe ağırlaşmıştır. Dilinizde bilgece laflarınız vardır.


İşte bu yüzden, hayat bizim gibilere sürprizler sunmak konusunda biraz çekimser davranabilir. O da düşünüyordur; bu saatten sonra bizi ne şaşırtabilir ki? Renklerle bezenmiş bir hayat defteriniz varsa, siz zaten kendi mucizelerinizi yaratmayı öğrenmişsinizdir ve yine yaparsınız. Gerçekleşen rüyalar, mucizeler, buna gerçekten ihtiyacı olanlara gidiyordur belki de, kim bilir…nedersiniz…?


Hayat kimlere sürpriz yapmaz ki…biraz bekleyelim mi..


Kalbinizden Sevginin, Yüzünüzden Tebessümün Eksik Olmadığı Güzelliklerle Dolu, sağlıklı, Bol bereketli Harika Bir HAFTA Diliyorum...!!_ Herkese,,,,


06 Şubat 


ALİ CEMAL TÜRKMEN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi