Ana içeriğe atla

ORMAN BANYOSU

 


Ormanda birkaç saat geçirmek bile sana çok iyi gelecek. 

En son ne zaman doğada uzun bir yürüyüş yaptığınızi hatırlıyor musun? Sahilde ya da bir parkta yürümekten değil, gerçekten dört bir yanını kocaman ağaçların çevrelediği gerçek bir ormanda yürümekten bahsediyoruz.


Doğada olmak insana bambaşka bir huzur veriyor. Birkaç saat şehirden uzaklaşmak, doğada yürüyüş yapmak, çimenlerin ve ağaçların kokusunu ciğerlerimize çekmek, kuşların sesini dinlemek adeta ruhunuza format atıyor. Doğada yapılan günübirlik yürüyüşlerin insana fiziksel ve zihinsel olarak faydaları saymakla bitmez.

Özellikle de 

pandeminin hayatımıza getirdiği stres yükü nedeniyle hepimizin doğayla daha sık buluşması gerekiyor. Doğanın iyi gelmediği bir insan olduğunu sanmıyoruz… Kendini yeşile, sessizliğe, küçük hayvanların mırıltılarına, kuşların sesine  ve ormanın dinginliğine bıraktığında, iyi hissetmemen gibi bir ihtimal yok. Üstelik doğa ile bütünleşmek kendini keşfetmene, özgürleşmene ve özgüveninin yerine gelmesine de çok yardımcı olduğunu söylüyor uzmanlar...



Peki ormanda birkaç saat bile geçirmek sana neden iyi gelecek? Söyle Bunun  izah edeyim; cevabı şu, bitkilerin salgıladığı ahşap özü maddesi yüksek tansiyonu düşürüyor,( ben ilacının dozunu dörtte bire düşürdüm) Dr. Bilgisi dahilinde tabiki , stresi azaltıyor hatta kalmıyor ve kansere karşı vücudu güçlendiriyor. Ayrıca insanlar evrim sürecinin yüzde 99’unu doğada geçirdiğinden kökenlerinin ait olduğu yere dönmüş gibi de hissedeceksiniz. 

Orman banyosu yaparken elektronik cihazlarını geride bırakmalısın, böylece ormanı beş duyunla deneyimleyebilirsin.



Ormanı beş duyunla hissedebilmek için önce görme duyunla başla, etrafını, bastığın zemini, gökyüzünü, ağaçların dallarını, yapraklarını incele

Ardından kuş seslerini, yaprakların hışırtısını duy. Ayaklarının bastığı toprağı hisset ve ardından doğanın sana sunduğu kokuları algıla.



Ne dersiniz? Sence de günlük yaşamın stresinden biraz uzaklaşıp, kendini doğayla baş başa bırakmanın zamanı gelmedi mi


#orman #yuruyus #doga #spor #temizhava


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi