Ana içeriğe atla

 


Ayca Sinem; 

Canım kızım, bugün senin doğum günün yani yıllar önce bugün dünyaya geldin ve yaşamımıza neşe kattın. İyi ki doğdun kızım, seni çok seviyoruz. 

Sen benim en sağlam dayanağım, mutluluk kaynağımsın kızım.

Sevgili Kızım Ayça;

Ayca Sinem'i “Anlat babası!” dediler bana  amcaların, teyzelerin,halaların, dayilarin, enistelerin, kuzenlerin ,arkadaşların, seni tanımak isteyen herkes;

Öyle bir anlatmak istiyorum ki seni; ben anlattıkça, bütün engeller kalksın istiyorum, hayatının baharındaki bütün filizlerin önünden.

Hani bir sonbahar ( Ekim ayının 15'i )  sabahı güneşli bir güne uyanmışsınızdır, pencereyi açarsınız ve kıdemli bir ağacın çiçeğe durmuş dallarının birindeki neşeli bir kuşun cıvıltısı dolar ya odanıza, hani sadece duyarsınız ya cenneti, işte ondan daha güzeldir benim kızımın sesi...

İnsan her gün anımsar mı aynı gözleri? Onun gözleri; berrak akan bir derenin içindeki siyah çakıl taşlarından daha siyahtır ve yakar yüreğimizi bakışları.

Her gün bir güneşin doğduğunu sanıyor bazıları. Oysa sen bizim gözlerimize bakıp her güldüğünde, başka bir güneş daha doğuyor bizim dünyamızda

Bir mektup yazmak istedim sana kızım; gelecek zamanlarda, belki de çok uzak zamanlarda okuman için. Bir çok sıcacık, bir çok hikâyemiz ve hatıramız var seninle; bir de mektup bırakayım o koskocaman yüreciğine doğru, buda “babamın mektubu” deyip okursun bir gün ( Annenin dediği gibi) pıtırcığım 

Bulutların yeri değişebilir kızım; kâh oradadır bulutlar, kâh burada, kah şurada, Ama yıldızlar yerli yerindedir hep. Eğer ki bir bulut, görünmez eylemişse bir yıldızı, sanma ki yıldız sır olmuştur. Aldırma bulutlara kızım, yıldızlar hep ışıldar; bulutlar olsa da, olmasa da… Sen benim tasalı, kederli, acılı, yorgun zamanlarımda gülümsediğim bir yıldızsın kızım; en güzel yıldıza, canım kızıma Kuşadası  ( Güzelçamlı) dan  bir baba gülüşü yolluyorum…

Nice bedeller ödeyerek seni büyüten  ( Ayşegül) suan onuda 1 Temmuzda kaybettik ama bizleri izleyen melek Annen ve  bir baban,  Kıymetli kardeşin Ezgi Gizem , değerli bir eşin,( İsmail) mükemmel,pırlanta gibi  iki yavrun ( K.Toprak, D.Masal) var artık..



Sadece şunu bilmeni istiyorum büyük prensesim. Ne kadar büyürsen büyü, kaç yaşına gelirsen gel, dünyada ne kadar büyük başarılar zaferler kazanırsan kazan , kazanacagini da biliyorum, sen hep benim üzerine titrediğim küçük narin prensesim olarak kalacaksın. Bu yüzden bana bir söz vermeni istiyorum. Kendine çok iyi bakacak ve hep eşin ve cocuklarinla mutlu olacaksın.

Umuyorum ki Ayşegül ( Annen) bize bir yerlerden bakıyor ve izliyor senin mutlu olduğunu gördükçe oda huzurlu  yatiyordur. 

Hayatımdaki en önemli can parçam kıymetli kızım! Benim için kelimelere ifade edebileceğimden çok daha önemlisin ve böyle mükemmel bir kızımiz olduğu için çok şanslıyız.  




Doğum  Günün  Kutlu  olsun  kızım...

15 Ekim


Baban Ali Cemal Türkmen 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EKONOMİK KRİZ

İŞ,  EKMEK, ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ Pazardan, marketlerden, çarşıdan hiç bir şey aynı fiyattan alınamıyor. Paranın değeri pula döndü. Ekonomideki kötü gidişat " PARA- DÖVİZ" krizi olarak patladı. Halkımızın alım gücü iyice düştü. Sürekli borçlanarak satamayacakları kadar mal üretmeye devam eden kapitalistler, elde ettikleri yüksek karları cebe indiriyorlar. Şimdide Şirketlerin borçlarını emekçilerin sırtına yıkıyorlar. Çok sayıda büyük şirketler konkordato ilan ederek iflasta olduğunu beyan etti. Milyarlarca dolar para yurt dışına çıkarıldı. Köprülere yolcu, hastanelere hasta teminatı verilerek yapılan " BÜYÜK PROJELERLE" şişem balon patlamış bulunuyor. Enflasyon çift rakamlı , vatandaşın enflasyonu ile devletin kurumu (DİEK) enflasyon arasında dağlar kadar fark var. Bir çok şirket seri halde işçi çıkarmaya devam ediyor. Krizleri Kapitalist sistem üretir. Bu sistemde ekonominin çarkları halkımızın yararına dönmez. Büyük şirketler, tekeller

SEVGİ SELİME

                                    SEVGİ SELİME; Hayatımın aydınlığı, Yarin ( 29 Mart)  Senin doğum günün.  Önceden seninle sohbet edip sonrada benim duygularımı paylaşmak istedm. Bugün beni herkesten daha iyi tanıyor beni sevmeyi, mutlu etmeyi seçen yüce insan; Önce bana olan aşkın ve sabrın için,  hayatımın bir parçası olduğun için TEŞEKKÜR EDERİM.  Bugün milyarlarca kelime bile seni ne kadar özlediğimi tam olarak anlayamaz, anlatamaz , Sen gerçekten benim hayatımın en büyük hazinesiydin.  Bugün bize veda etmiş , yanımda olmayabilirsin ama sevgin ve hatıraların sonsuza dek hep kalbimde saklandı ve yaşayacak. Kalbim hala acı çekiyor ve gözlerim her zaman gizli gözyaşları döküyor. Beni nasıl bu durumda bırakıp gittiğini anlayamıyorum. Kalplerimizin dibinden, cennetteki yeni evinizde sonsuz mutluluk ve barış diliyorum. Hoşcakal iki nefes arasındaki can, hoşcakal yarım bıraktığımız heyecan , hoşcakal iki gözüm,  menekşem, pıtırcığım, Sevdam, Kara gözlüm,  Esmer güzelim,  Nur yüzlüm,  Eş

ANNEM HAVVA'YA MEKTUP

  ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin,  göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abarti  yok sözlerimde, eğer duyuyor, hissediyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni istedim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  bu kadar erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Ama keşke biraz daha uzun yaşamayı dileseydi