Ana içeriğe atla

Kayıtlar

KISA VE ÖNEMLİ DIP NOT

 KISA VE ÖNEMLİ Ülkemizde yaşanan; Statüko ve sağ*(gerici) yobaz siyaset kendi zenginlerini ve kalantorlarını sahneye sürdükçe, " giderek daha da  yoksullaşan hatta fakirleşen siyasetin ülkemizin ezici çoğunluğunun bu adaletsiz, ekonomik sıkıntılara ve gayri hukuki dönüşüme"  çok daha fazla kayıtsız kalmayacağını tahmin ediyorum. Ancak ; solda , barış, emek, özgürlük ve eşitlikten yana, alçak gönüllü ve mütevazi" siyasi kimliği ile özellikle bugün ki iktidar'in "sağ" siyasetin karşısında , haram ve yolsuzluklardan uzak,  insan haklarının ve çevrenin korunmasını, savunulmasında yana olan , özünde demokratikleşme,  devrimcilik ve halkçılık ilkelerini önemseyip , uygulamaları içerisinde  bulunan, yurttaşlık çizgisini bozmayan , düşünce savunucuları Ülkemizdeki Solun yeni liderleri olacağının bilinmesine;  Ayrıca; Dünya ve Ülkemiz  siyaseti için önemli bir kazanım olacağı bir gerçektir.. Ali Cemal Türkmen

INSAN OĞLU GARIP BİR YARATIK

İNSAN OĞLU BİR GARİP YARATIK..... geriye dönüp, nerden, nereye geldiğine bakmaz. Övüldükçe, alkışlandıkça kendine güveni artar ve her şeyin iyisini sadece kendisinin bildiğini sanır. Gitme zamanı, değişiklik zamanının geldiğini göremez, yada görmek istemez veya kabul edemez. Oysa toplumlar, altı dibine kadar açılmış ateşte kaynatılan su gibidir. Isı artıkça, buhar dışarı çıkmaya çalışır. Delik bulamazsa, kapağını fırlatır. İşte demokrasinin en güzel yanı da budur. Demokrasinin kuralları iyi, işletildiğinde bu supop görevi yapar. Kapağı patlamadan sıkışmayı yok ederler. Demokrasilerde çare tükenmez.... Bizlerde daima hakikati arayan ve onu buldukça bulduğumuza kani,  oldukça söyleme cesaret gösteren insanlar olmalıyız.. Sağlıklı güzel günler diliyorum Saygılarımla; Ali Cemal Türkmen

MUTLULUK BIR YARIŞ DEĞIL BIR YOLCULUKTUR

MUTLULUK BİR YARIŞ DEĞİL BİR YOLCULUKTUR..….....  Önce evlendiğimizde hayatın çok daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan sonra, hatta ardından bir tane daha olduktan sonra hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Bir kısmımız bu sayıyı 3..4..5 çıkaranlar hatta bu hayatta 8,,9,,10 çıkaranlar bile var…şaşırmayın o kadar aramızda yaşıyorlar..ama sağımızda ama uzağımızda amma da ötemizde ne fark eder. Hepsi bizim ülkemizde Türkiye’miz de yaşanan gerçekler..Neyse konumuza devam edelim.. Sonra çocuklarımız yeterince büyük olmadıkları için kızarız, onlar büyüyünce daha mutlu olacağımıza inanırız. Kendimizi böyle avutarak yaşamımıza devam ederiz. Bu arada da farklı sorunları çözeriz. Bundan sonra ergenlik dönemlerinde çocuklarla uğraşmamız gerektiği için öfkeleniriz, kızarız, bağırırız. Kendimize, çocuklarımız bu dönemden çıkınca daha mutlu olacağımızı, sanarız ama yeni bir araba alınca, mutlu bir olay yaşayınca, güzel bir tatile çıkınca,

ANNEM ( HAVVA)'YA MEKTUP

ANNEM (  HAVVA )'YA  MEKTUP  Bu yazıyı sana adadım annem. Sensizliğinde, çekilmeyen bir günün anlam ve önemi üzerine bir şeyler karalamak için oturduğumda, bilgisayarımın başına, sana dair bir şeyler yazmak istedim. Biliyorum sen bunu okuyamayacaksın, bilemeyeceksin, okunduğunu da göremeyeceksin ama olsun senin yerine duygularımı paylaştığım insanlar okuyacak. Sana yazdım ya bu yazıyı, ellerim titreyerek, gözlerim dolarak ve ağlayarak. Hiçbir abartma yok sözlerimde, eğer duyuyor, işitiyorsan gittiğin yerlerde. Yalnızca, sevgimi değil, sensizliğe alışamadığımı da bilmeni isterim.  Alışamadım ya, alışmak ta istemiyorum hani !.. Zor geliyor ölüm, zor geliyor sensizlik !.. Tüm dünya herkes annesinin “anneler gününü” kutlayacakken, senin gününü kutlayamamak, ellerini öpememek, hep birlikte gülüp eğlenememek zor geliyor be anne. Kızgınım sana !.. kırgınım bizi bırakıp  erken gitmene !.. Kızgınım ya, elinden bir şey gelmediğinin de farkındayım. Elimden bir şey gelmediğinin de !.. Ama keşk

SENDİKALI OL

Sendikalar, işçilerin veya işverenlerin kendi hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek üzere oluşturdukları, örgütlendikleri sınıfsal ve toplumsal örgütlerdir. Sendikalar (işçi, memur, emekli ) kisaca EMEKCI sınıfının ekonomik örgütleri olarak yalnızca ücretlerin ya da parasal sosyal hakların belirlenmesi amacıyla toplu sözleşmeler bağıtlayan örgütler değildir. Günümüz koşullarında sendikalar; toplumsal ve siyasal yaşamın içinde; * (işçilerin, memurların, emeklilerin) sınıfsal çıkarları doğrultusunda etkinliklere katıldıkları sürece, demokrasinin sınırlarını geliştirir ve emekcilerin haklarını güvencede tutarlar. Emekçilerin ( İşçilerin, memurların, emeklilerin) birer dayanışma örgütü olan sendikalar; dil, din, inanç, ırk, etnik ya da ulusal farklılık ve düşünce, ayrımı gözetmeksizin tüm Çalışan ve emeklilerin  ortak örgütleridir. Uzakta durma, düşünme emekli gel sende Sendikalı ol... Ali Cemal Türkmen

ÖZGÜRLÜK MÜ ?

Özgürlük mü? Özgürlük uyanıştır, baş kaldırıştır, semahı çark etmektir, kapıların üzerinde kilitli olmadığını bilmektir, düşünceni avaz avaz haykıra bilmektir. Emeğe saygıdır..Emekçinin hakkını bilmektir.. kelebeğin renkleriyle renklenip, nakışlarıyla nakışlanmaktır, kozayı delip, kapıları sonsuza açmaktır, kafesleri, zincirleri, prangaları kırmak, parçalamak, unufak etmektir, darağaçlarını yakıp kül etmektir, ayağın toprağa, başın bulutlara değmesidir özgürlük... Bir dağdan diğerine atlayabilme hevesi, hayali, inancıdır. HASRETLERİN DERİN UYKULARDAN UYANDIRILMASIDIR ÖZGÜRLÜK... GÖKYÜZÜNÜN artık ağlamaması ve Ali Cemal  gibi insanların gülümsemesidir. Özgürlük bir aşktır. Çikolata Yıldızları gibi, Kara dutum gibi, Mor menekşelerim gibi yada papatyalarım gibi.. Özgürlük havadir, su'dur, yeşil alandır, parktir, ağaçtır, sevgidir , çocuklardır, bir aşkın romanıdır, Niyazi &Havva Türkmen'in ve.... Ali Haydar Türkmen'in  insan sevgisidir özgürlük.

NARIN CICEGIM ..

NARİN ÇİÇEĞİM, DOGUM GÜNÜN KUTLU OLSUN Sen, hayatımın en güzel varlığı, Sen,yaşama azmim, gülen  yüzüm, Sen,yorgunluk kahvem, moral ilacım, Sen,ateş böceğim pırıl, pırıl ışıldayan, Sen saka kuşum her daim cıvıldayan, Sen rengarenk sen mis kokulu,Sen  var ya sen benim emsalsiz servetim ,Sen rabbimin bana en büyük ikinci hediyesisin. Sen, kızım sen benim narin çiçeğim ve her şeyimsin. Hayatımıza doğduğun günden bugüne kadar bizlere değer kattın.  Hoş geldin sefalar getirdin. Yaşamımızda çok şeyi değiştirdin. Ama hep bir şeyler kattın hiç eksiltmedin, hep çoğalttın. En çok ta sevgimizi çoğalttın. Sen şimdi anlayamadığım bir hızla  29 yaşına girdin. Sen bizden bir parçasın dünyada yaptığımız en önemli en büyük güzelliksin. Masumiyetimsin, varlığımsın, samimiyetimsin, gülümsememsin. İyi ki doğdun iyi ki bizimlesin. Sevgili Çiçeğim (Kızım) Bugün yirmili yaşlarını bitirip, bir üst yaşına basıyorsun. Artık kendine yön vereceğin bir çağa geldin..demektir. Biliyorum, bugünle