Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ISRARLI SORULAR SORUN

  Düşünmek sormaktır; sorularınızın kalitesi, düşüncelerinizin kalitesini yansıtır. Sormak balta girmemiş karanlık ormanlarda balta saklamaktır. Cevaplarinizi sorularınızla bulacaksınız... Soru, cevabınizin yarısıdır. Ne kadar çok sorarsanız o kadar cok bilirsiniz... Sorular ve sorunlar tanımlayın; çözüm arayın. Nedenleri, sonuçları, ilişkileri, benzerlikleri, farklılıkları; gerekçeleri; iyi yanları; kötü yanları nelerdir? Nasıl görürsünüz? Sevinç Nedir? vs  Sorularınıza çözüm ararken bakış açınızı değiştirin; farklı yaklaşımlar yakalamaya çalışın. Her problemin birden fazla çözüm yolu, her olayın birden fazla anlamı ve sonucu vardır. Ali Cemal Türkmen

SEVGİ

 SEVGİ    Kendi kanımızdan kan katmadığımız, sevgiyle donatmadığımız, uğrunda özverileri, ortak acıları üstlenmediğimiz, savaşımlara katlanmadığımız hiçbir ilişkinin, hiç bir dostluğun, hiç bir duygunun bize sadakat göstermediğini ve güvenilir nitelik taşımadığını her birimiz kendi günlük hayatımızda öteden beri yaşar ve biliriz.  Birine gönlünü kaptırmanın ne kadar kolay, gerçekten sevmenin ise ne kadar zor olduğunu bilmeyen ve yaşamayan yoktur.  Bütün gerçek değerler gibi sevgi de satın alınamaz.  Muharrem Nalçacının SEVGİ ADLI ŞİİRİNİ SİZLERLE PAYLAŞIYORUM. Sevgi;  yaprakları solan bir ıhlamur ağacının  son bir umutla kök damarlarıyla,  toprağa sarılmasıdır.  Sevgi; bir akarsuyun küçük bir dere iken,  Nehirlere karışıp,  Çağlaya çağlaya  İştahla  deryalara kavuşması gibidir.  Sevgi; topraktaki nemin,  ve denizde ki pusun,  nefes nefes gökyüzüne ulaşıp,  kurak kalmış gönüllere  yağmur taneleri gibi,  sağnaklarla düşmesidir.  Sevgi; Tüm acı gerçekler karşısında  Umudunu yitirmeden ama

EYLÜL HUZUR VE MUTLULUK GETİRMESİ DİLEĞİYLE

 EYLÜL... Sizlerinde bildigi gibi her mevsimin kendine özgü bir rengi vardır... Mart, Nisan yeşille , Eylül sarı ve kızılla , Aralık, Ocak  beyazla özdeşir hep... Eylül ,yeşilden sarıya , sarıdan kahveye , kahveden turuncuya ve hatta kızıla dönüşen bir renk çümbüşüdür adeta... Eylül hep , hüzün , hazan ve yağmur ayı olarak bilinir... Umutları taze tutmak adına ,Eylül yağmurlarının hüznü silerek huzur ve mutluluk getirmesi ,sararan yaprakların ise yüreklerde hep taze ve yeşil bir UMUT olarak kalması dileğiyle tüm güzel CANLARA MERHABA  SAĞLIKLI BARIŞ DOLU GÜZEL GÜNLERE... Aylara ve yillara 😂💞❤🌞

BARIŞ VE SEVGI'YI HIC BIRAKMA

 BARIŞ VE SEVGİ Yİ HİÇ  BIRAKMA!!!!!!! “Başkalarına karşı zafer kazanan kuvvetlidir, kendi nefsine karşı zafer kazanan ise kudretlidir.” Sözüyle başlamak istedim.. Yanan bir mum’un sigara dumanını emerek yok ettiği varsayımı ne derece doğru bilmiyorum. Ama söylenen bir sözün yanlışı varsa da yalanı yoktur düşüncesinden yola çıkarak, kapalı mekânlarda sigara içerken bir mum yakarımdım. Fitil yanarken mumun eriyerek şekil değiştirişini izlerdim.  Kâinatta var olan hiç bir şey yok olmaz cümlesini anım sarımısınız. Bu yok olmama duygusu bana garip bir mutluluk verir. Sevinirim. Çünkü yok olduğunu sandığım sevmek eylemi de mumun eriyikleri gibi sadece şekil değiştirmiş yok olmamış oluyordu. O halde mumun eriyiklerine nasıl yeniden şekil verebiliyorsak, sevginin de kırpıntılarını toplayarak yeniden güçlü sevgiler oluşturabiliriz…..öyle değil mi? Çok mu lafı dolandırdım bilemiyorum…ama birazda süslemek gerekir.. Size bir tarif vereceğim sevgili arkadaşlarım ben eski aşçılardanım , 1980’lerden

KISA VE ÖNEMLİ DIP NOT

 KISA VE ÖNEMLİ Ülkemizde yaşanan; Statüko ve sağ*(gerici) yobaz siyaset kendi zenginlerini ve kalantorlarını sahneye sürdükçe, " giderek daha da  yoksullaşan hatta fakirleşen siyasetin ülkemizin ezici çoğunluğunun bu adaletsiz, ekonomik sıkıntılara ve gayri hukuki dönüşüme"  çok daha fazla kayıtsız kalmayacağını tahmin ediyorum. Ancak ; solda , barış, emek, özgürlük ve eşitlikten yana, alçak gönüllü ve mütevazi" siyasi kimliği ile özellikle bugün ki iktidar'in "sağ" siyasetin karşısında , haram ve yolsuzluklardan uzak,  insan haklarının ve çevrenin korunmasını, savunulmasında yana olan , özünde demokratikleşme,  devrimcilik ve halkçılık ilkelerini önemseyip , uygulamaları içerisinde  bulunan, yurttaşlık çizgisini bozmayan , düşünce savunucuları Ülkemizdeki Solun yeni liderleri olacağının bilinmesine;  Ayrıca; Dünya ve Ülkemiz  siyaseti için önemli bir kazanım olacağı bir gerçektir.. Ali Cemal Türkmen

INSAN OĞLU GARIP BİR YARATIK

İNSAN OĞLU BİR GARİP YARATIK..... geriye dönüp, nerden, nereye geldiğine bakmaz. Övüldükçe, alkışlandıkça kendine güveni artar ve her şeyin iyisini sadece kendisinin bildiğini sanır. Gitme zamanı, değişiklik zamanının geldiğini göremez, yada görmek istemez veya kabul edemez. Oysa toplumlar, altı dibine kadar açılmış ateşte kaynatılan su gibidir. Isı artıkça, buhar dışarı çıkmaya çalışır. Delik bulamazsa, kapağını fırlatır. İşte demokrasinin en güzel yanı da budur. Demokrasinin kuralları iyi, işletildiğinde bu supop görevi yapar. Kapağı patlamadan sıkışmayı yok ederler. Demokrasilerde çare tükenmez.... Bizlerde daima hakikati arayan ve onu buldukça bulduğumuza kani,  oldukça söyleme cesaret gösteren insanlar olmalıyız.. Sağlıklı güzel günler diliyorum Saygılarımla; Ali Cemal Türkmen

MUTLULUK BIR YARIŞ DEĞIL BIR YOLCULUKTUR

MUTLULUK BİR YARIŞ DEĞİL BİR YOLCULUKTUR..….....  Önce evlendiğimizde hayatın çok daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan sonra, hatta ardından bir tane daha olduktan sonra hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi. Bir kısmımız bu sayıyı 3..4..5 çıkaranlar hatta bu hayatta 8,,9,,10 çıkaranlar bile var…şaşırmayın o kadar aramızda yaşıyorlar..ama sağımızda ama uzağımızda amma da ötemizde ne fark eder. Hepsi bizim ülkemizde Türkiye’miz de yaşanan gerçekler..Neyse konumuza devam edelim.. Sonra çocuklarımız yeterince büyük olmadıkları için kızarız, onlar büyüyünce daha mutlu olacağımıza inanırız. Kendimizi böyle avutarak yaşamımıza devam ederiz. Bu arada da farklı sorunları çözeriz. Bundan sonra ergenlik dönemlerinde çocuklarla uğraşmamız gerektiği için öfkeleniriz, kızarız, bağırırız. Kendimize, çocuklarımız bu dönemden çıkınca daha mutlu olacağımızı, sanarız ama yeni bir araba alınca, mutlu bir olay yaşayınca, güzel bir tatile çıkınca,