Ana içeriğe atla

Kayıtlar

ŞU HAYATTA KAÇ ARKADAŞ LAZIM

Arkadaşlık kurumunu sorgulayalım mı bugün? Arkadaşlık bir insanın hayatındaki en önemli konu başlıklarından birisidir. İnsan, sosyal bir varlık olduğu için yalnız yaşayamaz. Mutlaka etrafında kendisi gibi birilerinin bulunmasına ihtiyaç hisseder. Paylaşmak, konuşmak ve takdir edilmek için başka insanlara muhtaçtır bir anlamda. Ama bu söylendiği kadar kolay bir iş değildir. En azından benim hayatımda öyle olmadı. Aslına bakarsanız gözlemlediğim kadarıyla başkaları da bu mesele yüzünden bayağı sıkıntılar yaşıyorlar. ÇOCUKLAR... Bu işi en iyi çocuklar hallediyor. Kısa sürede arkadaşlık kurup oyuna dalıveriyorlar. Henüz art niyet, adam kullanma, kıskanma gibi duygulara kalplerinde yer açmadıkları için olsa gerek birbirlerini daha saf bir sevgiyle kucaklayabiliyorlar. Oysa kendisine “yetişkin” diyen ve bu sayede hafif böbürlenen bizler ne yazık ki çocuklar kadar başarılı değiliz. ARKADAŞINIZ FAZLAYSA Birden bire arkadaşınız fazlasıyla takdir toplamaya başlıyor. Ayrıca size eskis

ÖNCE INSAN VE HIKAYELERIMIZ

ÖNCE İNSAN ... Sanırım hepimiz, düşüncelerimizi, hayata ve olaylara bakışımızı, yaşam ile olan bağımızın kalitesini, kısaca kendimizi, bizlere yani insan ırkına sunulmuş araçları, imkânları ve mekânları kullanarak başkaları ile paylaşmaktayız. Bu paylaşımı genellikle her fırsatta, uygun mekânda ve yine uygun bulduğumuz insanlar ile farklı iletişim yollarını kullanarak kimimiz Twetter'İ , Whatsap, istegram, kimimiz  msn’yi kullanarak kimimiz gazetelerin belli sayfalarından yararlanarak, kimimizde benim gibi hapsini ve özellikle facabook sayfamda (köşemde) sizlerle paylaşmak üzere sürekli yapmaktayım... Düşüncelerimizi paylaşmak, bu düşüncelerin veya eylemlerimizin bir şekilde değerlendirildiğini, önemsendiğini ve kabul gördüğünü hissetmek temel bir ihtiyaç olup, biz buna takdir edilmek diyoruz. HIKAYELERIMIZ... Diğer taraftan da ana üç ihtiyacımız gibi, takdir edilmek ihtiyacı da vazgeçemeyeceğimiz ve yaşamımız boyunca sürekli ihtiyaç duyacağımız duygusal gereksinimlerimi

YAŞAMA ANLAM VEREN DEĞERLER

Yaşam... İnancınız ne olursa olsun, neye inanırsanız inanın, insan yaşamı bir takım değerler bütününden oluşuyor. Bu değerler yaşama anlam veriyor, yön veriyor ve hedefi belirliyor. İçinde yaşanılan toplum tarafından ortak hafızada kuşaktan kuşağa aktarılan bu değerler tüm toplum bireylerine yaşamın her alanında gerçekleştirilmek üzere verilmektedir. Bununla beraber her birey bu ortak değerlerden kimini kendine göre daha bir ön plana, ve yaşamının olmazsa olmazı yapabilmektedir. Onur, Şeref, haysiyet, namus gibi kavramlar bu değerlerin başta gelenlerindendir. Her insan kendi yaşamında bu değerlerin hepsine birden sahip olarak, varlığını sürdürmek ve bu şekilde anılmak ister. Bu değerlerden birini kaybeden insan, zincirleme olarak diğerlerini de kaybetmeye başlar. Değerler kayboldukça, bu değerleri kaybeden insanın yaşamı önemsizleşir. Yaşam artık ağır bir yük olmaya başlar, çünkü yaşamı sadece yemek içmek gibi hayvansal gereksinimlere indirgemek, insan yaratılışı için ağır bir

IŞ GUVENLIGI

İş Güvenliği Eğitimleri İş kazaları ve meslek hastalıkları büyük ölçüde eğitimsizlik ve bunun sonucu olan bilinçsizliğin neticesinde meydana gelmektedir. Gerek çalışanlar, gerekse yöneticiler için sürekli ve etkin eğitimler çok önemlidir. Zira; çalışanların kendilerini iş kazaları ve meslek hastalıklarından koruma bilinci edinmesi tek başına yetmez. Öncelikle yöneticilerin bu konuda ortaya güçlü bir irade koyacak şekilde bilinçlenmesi, çalışanların da iş güvenliğini bireysel değil ‘işyeri kültürü ve toplumsal sorumluluk’ olarak görmelerini sağlamamız gerekmektedir. Tüm çalışanların ve yöneticilerin katılımını etkin olarak sağlayamadığımız sürece ‘sıfır iş kazası ve meslek hastalığı’ hedefine ulaşmamız olanaksızdır. Bunu sağlamanın yolu da sürekli ve etkin eğitim tekrarları ile çalışanların bilinç düzeylerini yükseltmek, iş güvenliğine herkesin katkıda bulunduğu çalışma ortamları yaratmaktır.

MİNNETTARLIK...

Minnettarlık hissederek ve bunu ifade edebilmeyi başarmak… Minnettarlık; bilincin daha da yukarıya çıkması için gereken bir basamaktır. En küçük şeyler için bile. Bu duygu, insanı rahatlatan, kendini iyi hissettiren bir duygudur. Kadir bilme, şükran duyma. Beklenmedik anda minnettarlık hissetmek, hissettirmek harika bir duygu.. Bunu herkesin yaşamasını isterim. Olumsuzluklarda bile minnettarlık vardır. Ortaya çıkan hastalıklara bile… Yardım ettiğinde, birisi için en ufak bir şey yaptığında ya da sana yapıldığında. Bir söz bile karşındakine minnettar kalmanı sağlayabilir. Yeni iyiliklerin gizli ümididir.  Ancak, karşılık beklemeden… Minnettarlık insana “Hoşnutluk duygusu” verir. Yapılan iyiliğin farkında olma, bilincinde olma, daha yukarılara ilerleme, takdir… Anlamı ve eylemi,  kalpten ve ruhtan kaynaklanır. Cesareti gösterir. Yumuşak başlılığı, uyumu, nazikliği, değer bilmeyi… Yüceltir, sevinç yaratır. Yardım, etmek içten gelen bir duygudur. . Birileri karşılığını versin

BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN

Her çocuğun babası onun için büyük kahramandır… Çocuklarımız hayata atılmak ve zorluklarla mücadele etmek için hep babasını örnek alırlar. Güvenli kollarına sığındığımız babalarımız evimizin direği, ailemizin dayanak noktasıdır. Evlatlarına tecrübeleriyle her zaman yol gösterici olan babalarımızın değerini bilmeli ve onlara saygı ve sevgide kusur etmemeliyiz. Sadece bir gün değil, yapmış oldukları fedakârlıklar karşısında hak ettikleri sevgiyi her zaman göstermeliyiz. Hayatın anlamı ni öğreten ADAM; BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN... Ali Cemal Türkmen

DOST DEDIGIN

DOST ...  Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli... Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı... Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı... Dost dediğin; fanatik olmalı; Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.  Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli Ve ağladığında, seninle ağlamalı... Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmalı; Sevinci çarpmalı... Üzüntüyü bölmeli... Geçmişi çıkarmalı... Yarını toplamalı... Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı... Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı... İşi bitince seni bir tarafa atmamalı... Gerçek dost  Dünyanın çamuruna bulansa da ellerin  Bütün içtenliğiyle tutabilendir.  Sana gözleriyle değil,  Yüreğiyle bakabilendir.  Ve bir gün zindanlar,  Kıtalar,  Dünyalar girse de araya,  Adını andığında gözleri dolabilendir.  Yiten eski bir dostun yüzünde  Senin hiç bilmediğin bakışın kalır  Beraber söylediğin şarkı ağlar  Dost ağlar...  Gerçek dost gurbet